Ozon terapi
Dil Seçiniz
Telefon
WhatsApp
Youtube
İnstagram

Ozon Terapi

Ozon Terapi

Ozon gazı kullanılarak yapılan tedavilere ozon terapi ismi verilmektedir. Üç oksijen molekülünün birleşmesi ile ortaya çıkan, renksiz ve doğal bir gaz olan ozon gazı bağışıklık sistemini uyarmanın yanısıra bazı hastalıkların tedavilerine destek olmak amacıyla kullanılmaktadır.

Ozon tedavisi nedir?

Ozon tedavisi, bir hastalığı veya yarayı tedavi etmek için ozon gazının vücuda uygulanması işlemidir. Ozon, üç oksijen atomundan (O3) oluşan renksiz bir gazdır. Yüz yıldan uzun süredir tıbbi amaçlarla kullanılmaktadır. Bağışıklık sistemini uyararak vücudun mikroorganizma ve kanser hücrelerine karşı etkİn bir şekilde savaşmasını sağlar. Yapılan araştırmalarda kandaki oksijen taşımada görevli kırmızı kan hücrelerinin sayılarını artırdıkları belirtilmiştir. Bu da vücuttaki oksijen miktarı ve ayrıca CO2’in atılımını arttırmaktadır. Sağlıklı atmosfer yapısını bozan ve solunum yolu ile vücuda alınması durumunda pek çok doku ve organ üzerinde zehirli etkiler gösteren bu kimyasal bileşen aynı zamanda virüs ve bakteri gibi zararlı organizmalar üzerinde de etkilidir. Dolayısıyla ilk keşfedildiğinde yüzey dezenfektanı olarak kullanılmaya başlanmış, günümüzde ise antiseptik etkisinin yanı sıra ağrı kesici, iltihap giderici ve bağışıklık fonksiyonunu düzenleyici etkileri ile medikal alanda pek çok branşta tercih edilmektedir. Ozon tedavisinin kesin mekanizmaları hala belirsizliğini korumaktadır. Bu nedenle, ozonun çeşitli cilt hastalıklarının yönetimi ve önlenmesi için umut verici bir yöntem olarak sunulabilmesi için daha fazla kanıt gereklidir.

Ozon Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Sistemik durumların tedavisi için ozonlu otohemoterapi iyi bir seçimdir. Major Tedavi Yönteminde kişiden 50-200 ml kan alınarak, dozu tedaviye göre belirlenmiş ozonla karıştırılır ve tekrar kişiye geri verilir. Bu yöntemle potansiyel antimikrobiyal etki, bağışıklık sisteminin aktivasyonu ve yara iyileşmesinin arttırılmasının yanı sıra eritrosit metabolizması ve antioksidan kapasite düzeltilir. Tedavi etkinliği için düzenli ve yeterli bir tedavi süresi gereklidir. Genellikle bir seansta 8-10 kez tavsiye edilir, haftada bir veya iki kez uygulanabilir ve her yıl 1-2 seans önerilir.

Minör Yöntem" dediğimiz yöntemde ise; kişiden 2 ila 5 cc arasında kan alınarak, belirlenmiş dozda ozonla karıştırılarak kas içine enjekte edilen yöntemidir.

“Subikutan” dediğimiz ozon tedavi yöntemi ise, belirlenmiş doz hacmindeki ozon gazı, ince uçlu bir iğne ile cildin altına enjekte edilir. Geleneksel tıbbi tedavi yöntemlerinin aksine, ozon tedavisi oldukça ekonomiktir ve hem tıbbi maliyetlerde belirgin bir azalma sağlar hem de hastalığın alevlenmesini ve tekrarını önler.

Ozonun Deri Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Ozon tedavisi, antimikrobiyal etki ve yara onarımında yaygın olarak uygulanmaktadır. Derideki kan akımını arttırması anti aging etkileri ortaya çıkarır. Hücreleri canlandırır, kollajen ve elastin yapımını arttırır. Ozon tedavisi ile yenilenmiş, daha sıkı ve pürüzsüz bir cilt görünümüne ulaşılabilir. Bu tedavi öncelikle deri kan dolaşımını arttırarak yaşlanma karşıtı etkinin ortay çıkması ve yenilenme sürecine katkıda bulunur. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Enfeksiyon hastalıklarına direnci artırır.

Ozonun Sellülit Üzerine Etkileri Nelerdir?

Uygulandığı bölgede kan akımı ve kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini arttırması sellülit tedavisinde ön plana çıkan özelliğidir. Ciltte biriken yağ asitleri ile etkileşerek yağ zincirlerinin kırılmasına ve vücuttan atılmasına neden olur.

 

BENZER HİZMETLER