Günümüzde yaygın olarak görülen cilt lekeleri çeşitli nedenlerle ortaya çıkar. Bazıları tamamen zararsız iken, bazıları tadavi gerektirir. Deri, cilde rengini veren bir boya maddesi (pigment) olan melanin içerir. Melanin saç, kıl ve göz renginden de sorumludur. Daha fazla melanin olması cildi daha koyu hale getirirken, daha az melanin ciltte daha açık lekelere neden olur.
Cilt lekeleri kişinin normal cilt tonundan farklı olduğu için kolayca fark edilebilir. Açık, koyu, kırmızı, gri veya mavi gibi farklı bir renkte olabilirler. Çoğu leke zararsızdır, ancak bazı insanlar kozmetik nedenlerle onları tedavi etmek isteyebilir.
Birçok nedenden dolayı ciltde lekelenme meydana gelebilir.
Hiperpigmentasyon
Hiperpigmentasyon, cildin diğer bölgelerinden daha koyu görünen bir leke türüdür. Yaygındır ve genellikle zararsızdır. Genetik faktörler, güneş hasarı veya akne izlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.
Çiller bir tür hiperpigmentasyondur. Kırmızı, kahverengi, ten rengi veya siyah olabilen küçük, düz noktalardır. Vücudun herhangi bir yerinde görünebilirler.
Güneş lekeleri veya “yaşlılık lekeleri” başka bir hiperpigmentasyon türüdür. Bu küçük lekeler veya lekeler, cildin çok fazla güneşe maruz kalan bölgelerinde gelişebilir.
Sivilceler iyileştikten sonra ciltte koyu lekelerin kalmasına da neden olabilir.
Melazma, hamilelik sırasında veya bir kişi doğum kontrol hapı aldığında gelişebilen bir tür hiperpigmentasyondur. Meydana gelen hormonal değişiklikler melaninde bir artışa yol açar. Melanin, cilde rengini veren pigmenttir. Melanin aşırı üretimi cildi daha koyu hale getirebilir. Bu genellikle yüz cildini etkileyen ve kahverengi lekelere neden olan yaygın bir cilt durumudur.
Kıl dönmesi, bazen tüyler kendi kendilerine kıvrılabilir veya yanlara doğru deriye doğru uzayabilir, bu da kırmızı, kaşıntılı şişliklerin oluşmasına neden olabilir. Doktorlar bu cilt lekelerini batık tüyler olarak adlandırır. Ağda, tıraş veya yolma gibi tüy alma tekniklerinin tümü, batık tüylere neden olabilir.
Doğum lekeleri
Doğum lekeleri, yeni doğmuş bir bebeğin cildinde görülen lekelerdir. Doğumda veya kısa bir süre sonra ortaya çıkabilirler. Bazı doğum lekeleri zamanla kaybolurken bazıları kalıcı olabilir. Doğum lekeleri genellikle zararsızdır, ancak bebeğin cildinde görülen bazı izler altta yatan bir durumu işaret edebilir. Doğum lekeleri damarsal veya derinin rengini veren ve pigment olarak adlandırılan boya maddesi ile ilgili olabilir.
Damarsal doğum lekeleri kırmızıdır ve derideki anormal kan damarları nedeniyle oluşur. Hemanjiyom olarak da isimlendirilen Çilek nevüs en yaygın görülenlerden birisidir ve kırmızı renklidir, en çok yüz, kafa derisi, göğüs ve sırtta izlenir. Çilek nevüsü genellikle tedavi gerektirmez. Somon lekesi, Nevus simpleks olarak da adlandırılır, düz kırmızı veya pembe deri lekesi şeklinde tipik olarak boyunda veya alında görülür. Bebeklerdeki doğum lekelerinin %40’ını somon lekesi oluşturur. Port şarap lekesi, düz kırmızı veya mor doğum lekesidir. Bazı port şarap lekeleri, lazer tedavisi gerektirebilir.
Pigmentli doğum lekeleri genellikle beyaz, kahverengi, mavi veya gridir. Derideki melanin (derinin rengini veren boya maddesi) ile ilgili bir problemden kaynaklanırlar. Moğol mavi lekeleri doğumda sırtta ve kalçada bulunabilen mavi veya gri lekelerdir. Genellikle çocuk büyüdükçe kaybolur. Benler genellikle zararsız olan siyah veya kahverengi lekelerdir. Bununla birlikte, bir ben şekil, boyut veya doku değiştirirse doktora görünmek en iyisidir. Café-au-lait lekesi, açık tende görülen kahverengi cilt lekeleridir. Koyu tende ise siyah kahve renkli lekeler olarak görülür. Café-au-lait lekeleri genellikle oval şekillidir ve çocuk büyüdükçe kaybolabilir.
Deri döküntüleri
Rosacea, halk arasında gül hastalığı olarak bilinen bu durum; kronik, dirençli, yanak, burun, çene ve alnı etkileyen, tekrarlayan kızarma, ateş basmaları, sivilce benzeri kabarıklıklar, iltihaplı kabarcıklar ve telenjiektazi adı verilen yüzeysel damar genişlemeleri ile karakterize bir deri hastalığıdır
Sedef hastalığı vücudun herhangi bir yerinde görünebilen, gümüşi kırmızı, kabuklu, pul pul lekelere neden olan bir cilt durumudur. Neden kesin olarak bilinmemektedir; bağışıklık sistemi, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Çevresel faktörler (streptokoklara bağlı boğaz enfeksiyonları, ilaçlar [kortizon, lityum, bazı tansiyon ilaçları, aspirin vb], aşırı alkol alımı, sigara, kaşıma, keselenme, güneş yanığı vb.) ve ruhsal stres hastalığı başlatabilir veya alevlendirebilir.
Kontakt dermatit alerjik ya da alerjik olmayan mekanizmalar ile ortaya çıkar. Klinik bulgular alerjen temasından saatler ya da günler sonra görülmeye başlar. Alerjik kontakt dermatitte alerjenler (kimyasal maddeler ve proteinler) cilt içerisine yavaş yavaş girerek bağışıklık sisteminin hücrelerini aktive eder ve duyarlılığa neden olur. Nikel, kobalt, potasyum dikromat, saç boyalarının içerisinde yer alan kimyasallar, kozmetik ürünlerin içerisindeki maddeler, kremler, lokal olarak kullanılan ilaçlar içerisindeki koruyucular ve parfümler en sık kontakt dermatit gelişimine neden olan maddelerdir. Alerjik olmayan kontakt dermatitte ise cilde temas eden maddeler en üst tabakada egzema türü reaksiyonlara neden olabilir. Egzamanın nedeni belirsizdir, ancak genetik olarak devralındığı düşünülmektedir. Günlük yaşamda kullandığımız deterjanlar, sabunlar ya da diğer temizlik ürünleri cilt yapısını bozabilir. Bu durum diğer kontakt alerjilerine göre daha sık görülür. Cilt yapısı zaten sorunlu olan atopik dermatit hastalarında, astım ve diğer alerjik hastalıklar kontakt dermatit gelişimine daha duyarlıdır. Bazı meslek grupları (berberler, sağlık çalışanları vb) ayrıca riskli grupta yer almaktadır. Atopik dermatit olarak da bilinen bu durum, kaşıntılı, kuru ve çatlak olan kırmızı cilt lekelerine neden olabilir. Bu lezyonlar sulu olabilir ve sonra bir kabuk oluşturabilir.
Cilt enfeksiyonları
Akneler sık görülen sebepler arasındadır. Akne, cildin çok fazla yağ üretmesi sonucu oluşan bir cilt rahatsızlığıdır. Ergenlik, menstrüasyon veya menopoz sırasında hormonal değişiklikler ciltdeki yağ bezlerinin aşırı derecede aktivite göstermesine yol açabilir. Stres, kaygı veya depresyon hormonları etkileyerek yağ bezlerinin aşırı salgı yapması ve akneye neden olabilir. Görünüşlerine göre değişen birkaç farklı akne türü vardır. Siyah noktalar, cilt yüzeyinde küçük, koyu lekelerdir. Bu lekeler aslında cilt gözeneklerinin yağ ile tıknaması sonucu oluşur, yaş havadaki oksijenle reaksiyona girince siyah renge dönüşür. Beyaz noktalar, beyaz veya ten renginde küçük, yuvarlak lekelerdir. Gözenekleri tıkayan yağ ve ölü deri hücrelerinin bir sonucu olarak gelişirler. Papüller, küçük, sert, kırmızı kabarıklıklar olup, aşırı yağ, bakteri ve ölü cilt hücreleri cildin daha derinlerine inerek iltihaplanmaya neden olduğunda gelişir. Çok sayıda papül bir araya toplandığında, ciltte pürüzlü, zımpara kağıdı benzeri birgörünüm orataya çıkar. Püstüller, sarı veya beyaz irin içeren kabarık, kırmızı lekelerdir. Yağ, bakteri ve ölü deri hücreleri deri altında toplanıp enfeksiyona neden olduğunda ortaya çıkarlar. Nodüller, bir gözenek tıkandığında gelişen büyük cilt lekeleridir. Yağlar, ölü deri hücreleri ve daha sonra derinin derinliklerinde sıkışan bakterilerle karışır. Fazla yağ ve bakteri ciltte enfeksiyon ve iltihaplanmaya yol açar. Bu tür cilt rahatsızlıkları sivilce izlerinnin gelişmesine neden olabilir.
Tinea versicolor bir mantar enfeksiyonudur, derinin normal florasında bulunan bir mantar fırsat bulduğunda ciltde açık veya koyu renkli lekelenmelere sebep olabilir. Bu lekeler genellikle yavaş gelişir ve bazen daha büyük lekeler oluşturmak için birleşebilir. Tinea versicolor daha çok gövde, boyun ve üst kollarda görülür.
Tinea olarak da isimlendirien başka bir mantar enfeksiyonu deride lekelenmeler oluşturabilir. Bu lekeler pullu, kuru veya kaşıntılı olabilir. Saçkıran, kafa derisi, kasık, ayaklar, eller ve tırnaklar da dahil olmak üzere vücudun birçok yerinde görülebilir.
Cildin kandidiyazı, kırmızı, kaşıntılı cilt lekelerine neden olan bir mantar cilt enfeksiyonudur. Genellikle koltuk altı ve kasık gibi derinin katlandığı nemli bölgelerde görülür.
Uçuk, dudaklarda veya ağız çevresinde oluşan ağrılı, kırmızı, sıvı dolu kabarcıklardır. Herpes simpleks virüsü ile enfeksiyonun bir sonucu olarak ortaya çıkarlar.
Cilt kanseri
Bazı leke türleri cilt kanseri belirtisi olabilir. Dikkat edilmesi gereken işaretlerin farkında olmak, insanların cilt kanserini erken fark etmesine yardımcı olabilir.
Leke tedavisi lekelerin oluşumuna yol açan nedenlere göre değişir ve farklı teknikler ile tedavi yöntemleri gerektirir. Doğum lekeleri ve cilt pigmentasyon bozuklukları genellikle tedavi gerektirmez. Bununla birlikte, bazı insanlar kozmetik nedenlerle tedavi görmek isteyebilir. Tedavi seçenekleri arasında lazer tedavisi, kimyasal peelingler ve topikal kremler bulunur.
Kimyasal peeling yöntemi: Kimyasal peeling (soyma) yönteminde özel kimyasal çözeltiler kullanılır. Bu işlemde sıklıkla meyve asitleri olana glikolik asit kullanılmaktadır. Şeker kamışından elde edilen glikolik asit tüm alfa-hidroksi asitler arasında en küçük moleküler ağırlığa sahiptir. Cilde kolayca nüfuz eder ve cildin soyulmasını sağlar. Antiinflamatuar, keratolitik ve antioksidan etkileri vardır. Seanslar 2-4 hafta arayla 4-6 uygulama olarak yapılabilir. Akne, akne izleri, melazma, postinflamatuar hiperpigmentasyon, fotoyaşlanma ve sebore tedavisinde uygulanabilir. Aknede keratinizasyonu normalleştirmek ve ciltde hyaluronik asit ve kollajen sentezini arttırmak için de kullanılabilir.
Enzim peeling (leke maskesi): Enzim peeling leke tedavisinde son yıllarda kullanılmaya başlanan özel bir soyma yöntemidir. Özellikle hassas ciltlerde güneşe maruz kalmaktan kaynaklanan lekelerin tedavisinde etkili yöntemlerden biridir. Enzim Peeling ciltte leke oluşumunu tetikleyen mekanizmayı baskılar. Her türlü cilt tipine, her mevsim uygulanabilir. Tri karboksilik asit ve soyucu asitleri içermez, dolayısıyla yan etki riski çok azdır. Ciltte yara oluşturmaz, İyileşme süreci yoktur.n1-4 hafta içinde parlak, tazelenmiş ve lekelerden arınmış bir cilde sahip olmanıza yardımcı olur. Cilde özel bir karışım olan maske uygulanır ve 8-10 saat kadar bekletilir. Bu süre sonunda maske ılık bir suyla çıkarılır ve ardında 4-6 ay süre ile özel bir devam kremi sürülür.
Mezoterapi: Leke giderici özel ilaçlardan oluşan karışımların cilt altına enjekte edilmesi ile lekeler tedavi edilebilir. Bu tedavi yöntemi kimyasal ya da enzim peeling tedavileri ya da lazer tedavileri ile kombine edilebilir. Leke mezoterapisinde bazı etken maddeler tercih edilir. Bunlar; Hidrokinon, Azelaik asit, Kojik asit, vitamin C, A vitamini asiti (retinoik asit), multivitamin kokteylleri, traneksamik asit, glutatyon ve doku yapılandırıcı maddelerdir. Bu maddeler, derideki koyu rengin azalmasını ve lekenin düzelmesini sağlayabilir.
Lazer tedavileri: Leke tedavisinde farklı lazerler kullanılabilir. Cildin en üst tabakasını soyan fraksiyonel lazerler, renk hücresini hedef alan Q switch lazerler ve yoğunlaştırılmış ışık kaynakları olan IPL cihazları en sık kullanılan ışık sistemleridir. Lekenin tonuna ve yaygınlığına göre lazer uygulamaları yapılır.
Renk açıcı kremler: Kremler leke tedavisinde tek başına ya da yukarıda sıralanmış olan işlemlerle birlikte kullanılabilir. Leke tedavisinde en sık hidrokinon, C vitamini, arbutin, kojik asit, glikolik asit içeren kremler kullanılır. Ayrıca retinol içeren kremlerde ciltte soyulma etkisi gösterir ve leke tedavisinde yardımcı olarak kullanılabilir.
Güneş koruyucu kremler: Leke tedavisi sırasında mutlaka güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır. Bu kremler cildi kış aylarındaki güneşin etkilerinden korur ve lekenin koyulaşmasını engeller.
Altın iğne tedavisi: Küçük iğneler ciltde kontrollü olarak yaralanmalara sebep olur ve kollajen artırıcı, cildi yumuşatıcı ve gençleştirici faydalar sağlar, bu yöntem ile cilt kırışıklıkları, akne ve yara izleri, cildin renk dengesizlikleri, lekeler, açık gözenekler tedavi edilebilir, aşırı ve kokulu terlemenin üstesinden gelmek mümkün olabilir.
Güneş ışınları cilt üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Güneş koruyucu kullanma, güneşin en etkili olduğu saatlerde dışarı çıkmama veya güneşin temas ettiği cilt bölgelerini örtmek melazma, güneş yanığı ve cilt kanseri riskini azaltabilir. Anacak oluşma sebepleri göz önüne alındığında tüm lekeleri önlemek mümkün değildir.
BENZER HİZMETLER
.jpg)
